Folklor akademi dergisi (Online), cilt.8, sa.1, ss.186-193, 2025 (Hakemli Dergi)
İnsanoğlu doğumdan ölüme kadar birçok süreç
yaşamaktadır. Halkbilimi çalışma sahasında bu süreçler genellikle doğum,
evlenme, sünnet, ölüm başlıkları altında öncesi, sırası ve sonrası olarak ele
alınmaktadır. Geçiş dönemlerinin ilki ya da başlangıcı doğum ile alakalıdır.
Evlenmenin ardı sıra çocuk sahibi olma düşüncesi ile başlayan süreç, çocuk
sahibi olmayla birlikte toplum içerisindeki bireylerin statüsünde değişiklikler
meydana getirmektir. Evlenen bireyler çocuk sayesinde toplumda anne veya baba
statüsüne gelmektedir. Bu yüzdendir ki çocuk sahibi olma düşüncesiyle birlikte
bireyler kültürel belleklerinde bulunan geleneksel bilgilerini hatırlayarak birçok
âdet, inanma, ritüel ve kaçınmaya başvururlar. Doğum lekelerinin kaynağı veya
anlamlandırılması ile ilgili inanış, uygulama, pratik ya da kaçınmalar özde
aynı olsa da anlamlandırmada yöreden yöreye farklılıklar gösterebilir. Bu yüzden
makalede doğum lekeleri ve bunlara bağlı inanışlar Kayseri ilinde sahadan
derlenen bilgiler ışığında incelenmektedir. Söz konusu lekelerin varlığının halk
kültürüne ve inanışlarına dayandırılması bağlamında önce kültürün tanımı
yapılmış ardından insan hayatındaki önemli evrelerden olan geçiş dönemlerinin
ilki olarak adlandırılan doğum aşamasından bahsedilmiştir. Annenin hamile
kalmasından doğum yaptığı ana kadar olan süreç içerisindeki korkuları,
bulunduğu ortamlar, yiyecek veya içecek istekleri (aşerme) vb. doğum lekelerinin
oluşmasına zemin hazırladığı için bu süreçlerden de bahsedilmiştir. Yine Kayseri’de
derlenebilen doğum lekelerinin çeşitleri (sebze-meyve; et-balık) ve sebepleri
(yemek veya yiyememek vs.) hakkında bilgi verilmiştir. Bu lekelere ait halk
inanışlarından, kaçınmalardan ve derlemelerden elde edilen olası tedavi
yöntemlerinden bahsedilmiştir. Derlemeler yaş aralığı birbirinden farklı olan (üç
kuşak) kuşaklardan yapılmış böylece inanma ve kaçınmaların canlı devam edip
etmediği veya değişip değişmediği de gözlemlenmiştir. Doğum lekeleri fiziksel
izler olduğu için tıp, korku veya endişe ile alakalı olduğu için psikoloji gibi
bilimlerin de açıklamaya çalıştığı bir olgudur. Bu çalışmada doğum lekeleri,
mitoloji, beden folkloru ya da halk inanışları bakımından kavşak bir disiplin
konumunda olan halkbilimi bakış açısıyla ele alınmıştır. Doğum lekelerinin nesilden
nesle aktarılan halk inanışlarındaki yeri kültürel ve geleneksel bilgideki
durumu sahadan elde edilen bilgiler ışığında aktarılmaya çalışılmıştır.
Human beings
experience many processes from birth to death. In the field of folklore, these
processes are generally handled under the titles of birth, marriage,
circumcision, death before, during and after. The first or initial transition
period is related to birth. The process that starts with the idea of having a
child after marriage is to bring about changes in the status of individuals in
the society with the birth of a child. Thanks to the child, married individuals
have the status of mother or father in the society. For this reason, with the
thought of having a child, individuals resort to many customs, beliefs, rituals
and avoidance by remembering their traditional knowledge in their cultural
memory. Although the beliefs, practices, practices or avoidances related to the
origin or meaning of birthmarks are essentially the same, they may differ from
region to region in terms of meaning. Therefore, in this article, birthmarks
and related beliefs are examined in the light of the information collected from
the field in Kayseri province. In the context of basing the existence of these
stains on folk culture and beliefs, first the definition of culture was made
and then the birth stage, which is called the first of the transition periods,
which is one of the important stages in human life, was mentioned. Since the
mother's fears, environments, food or drink cravings (cravings), etc. during
the process from the moment of conception to the moment of birth prepare the
ground for the formation of birthmarks, these processes are also mentioned.
Again, information about the types (vegetable-fruit; meat-fish) and causes
(eating or not eating, etc.) of birthmarks that can be collected in Kayseri are
given. Folk beliefs, avoidance and possible treatment methods obtained from the
collections are mentioned. The collections were made from generations with
different age ranges (three generations), so it was also observed whether the
beliefs and aversions continued to live or changed. Birthmarks are a phenomenon
that sciences such as medicine because they are physical marks, and psychology
because they are related to fear or anxiety. In this study, birthmarks are
discussed from the perspective of folklore, which is a crossroads discipline in
terms of mythology, body folklore or folk beliefs. The place of birthmarks in
folk beliefs transmitted from generation to generation and their status in
cultural and traditional knowledge are tried to be conveyed in the light of the
information obtained from the field.