Erken Çocukluk Döneminde Oyun, ARSLAN Rukiye,PEKŞEN AKÇA Raziye, Editör, Eğiten Kitap, Ankara, ss.21-36, 2023
İnsanoğluna çok eski zamanlardan bu yana eşlik etmiş olan oyunun,
her dönemde ve toplulukta benzer özellikler sergilemesi, çocukların gelişimin bir parçası olduğuna dair kanıt niteliğinde kabul edilebilir. Çeşitli nedenler ve kullanım alanları içermesi sebebiyle oyunun birçok tanımı
mevcuttur. Günümüzde artık görülmektedir ki oyunun tanımları arasında
hemfikir olunan en önemli nokta oyunun yalnızca çocukları eğlendiren,
vakit geçirmelerini sağlayan bir uğraş olmadığıdır. Oyun çocuğun yaşamının bir parçası, hayata dair bilgi birikimi edinmesini, yönünü belirlemesini
sağlayan bir harita aynı zamanda kendisini tanımasına ve yetişkinlerin hakkında fikir edinmesine fırsat veren bir aracıdır. Oyun her çocuğun kişisel
sahnesidir. Çocuk sahne aldığı esnada sergilediği performansla ne hissettiğini ne öğrendiğini, kaygılarını, korkularını, becerileri ve isteklerini anlatmaktadır. Önemli bir eğitim aracı olan oyun ile çocuk toplumsallaşmayı
sağlayan birikim ve becerileri kolaylıkla edinir. Tabiatında var olan oynama
güdüsü ile öğrenmesi beklenen her tür bilgiyi yaşamın akışında, kendi doğal
ortamında, aktif deneyimlerle öğrenerek kalıcı hale getirmektedir. Oyuna
dönüştürülen bilginin çocuk tarafından reddi mümkün olmamaktadır. Bu
nedenle yaşama dair her türlü bilginin çocuğa oyunla verilmesi ondan oyun
yoluyla alınması en uygun yöntem olacaktır. Unutulmamalıdır ki çocuğun
ana dili her zaman oyundur ve insan en iyi iletişimi ana diliyle kurabilir.