in: Sosyal Beşeri ve İdari Bilimler Alanında Uluslararası Araştırmalar XIX, DURSUNOĞLU,İsmail,AYVACIK,Eda, Editor, Eğitim Yayınevi, Konya, pp.208-220, 2023
Çocukların tüm gelişim alanlarını etkileyen cinsel istismar; geçmişten
günümüze her toplum ve kültürde, her türlü etnik gruplarda, her sosyoekonomik düzeyde yaşanabilen evrensel bir problemdir. Gelişimsel, sosyolojik,
ahlaki ve hukuki etkileri olan bu problem sonuçları itibarıyla toplumun her
ferdini ilgilendirmektedir. Cinsel istismarın türü, süresi, şiddeti ne olursa
olsun her çocuk için tahrip edici, yıkıcı bir etkisi olduğu kabul edilmelidir.
Çocuklukta maruz kalınan cinsel istismar davranışları ve yol açtığı travmalar;
çocukları psikolojik olarak derinden sarsan, duygusal açıdan yaralayan,
hayatında köklü bir değişime sebep olan etkileri yaşam boyu süren fazlasıyla
acı bir deneyimdir. Bu nedenle sadece mağdur çocuğun yaşamını değil onunla
ilişkilenen herkesin hayatını etkilemektedir. Cinsel istismarın, aile ve toplum
tarafından kabul edilmesi zor bir gerçek olması, tespit edilmesini de aynı
oranda zorlaştırmaktadır. Özellikle istismarcı aile içinden yahut yakın çevreden
biriyse bu durumun gizli tutulması daha muhtemeldir. Nitekim çocuklar;
korku ve utanç duygusunun yanı sıra yardım alamayacağı, etrafındakileri bu
duruma inandıramayacağı düşüncesiyle yetişkin yardımını talep etmekten
kaçınabilmektedirler. Çocukların her türlü istismardan korunması, kendini
güvende hissetmesi, ihtiyaç duyduklarında yetişkin desteğine ulaşabileceklerini
bilmesi beden ve ruh sağlığı açısından önemlidir. Cinsel istismar konusunda
önleyici tedbirler alınması, ortaya çıkarılıp sonlandırılması amacıyla aile ve
akrabaların, komşuların, öğretmenlerin, doktorların ya da yakın- uzak çevreden herhangi birinin istirmarcı olabileceği gerçeği unutulmamalıdır. Bu doğrultuda
her bireyin, özellikle çocuğun bakımından sorumlu olan kişilerin ya da ailenin
beden mahremiyetini, cinsel istismar tanımı ve türlerini, kültürel değerlerce
normal kabul edilen davranışların cinsel istismara yol açabileceğini, Türk
Hukuku’nda cinsel istismarın yerini bilmesi gerekmektedir