in: ORTA ASYA VE KAFKASYA DİL TARİH EDEBİYAT-İLAHİYAT ARAŞTIRMALARI, Mehtap Başarır,Rıdvan Yiğit, Editor, PALET YAYINLARI, Konya, pp.99-120, 2022
Abdurrahîm-i Tebrîzî’nin (1834-1911) Siyer-i Nebî Risalesi
1384’te Tebrîz’de doğan Abdurrahîm buraya nisbetle Tebrîzî, babası
Ebû Tâlib Neccâr’a nisbetle Ebûtâlibzâde, Tâlibzâde veya Rusça söz dizimiyle
Tâliboy diye tanınmaktadır. Abdurrahîm-i Tebrîzî muhtasar siyerini 12
Rebîülevvel 1325/ 25 Nisan 1907 tarihinde düzenlenen programdan hemen sonra
kaleme almıştır. Şekil bakımından
mensur olan bu telif siyer, muhteva bakımından Hz. Peygamber’in (sas)
doğumundan ölümüne kadar bütün hayatını ele alan siyerler arasında yer almakta,
konuları muhtasar bir şekilde işlemektedir. Eser, târîh-i nebevîden sonra İslâm
dini, Allah’ın varlığı ve Hz. Peygamber’in nübüvvetinin ispatına dair yer
ayırmaktadır. Muhtasar Târîh-i Nebevî, içerisinde hem Azerbaycan hem de
Eski Anadolu Türkçesinin dil ve gramer özelliklerini ihtiva etmektedir. Hem
gramer hem de sentaks özellikleri ile döneminin orijinal eserleri arasında yer
alan, üslûbu sade, süslü anlatımdan uzak bir hüviyete sahiptir.