ISPEC 7th INTERNATIONAL CONFERENCE ON AGRICULTURE, ANIMAL SCIENCES AND RURAL DEVELOPMENT, Muş, Turkey, 18 - 19 September 2021, pp.372-381
Rural development is defined as the processes
for improvement of economics and social welfare of individuals living in rural
settlements and it is accepted as the essential component of agriculture.
Sustainability of agricultural activities should be achieved to mitigate the
effects of climate change-induced processes (drought, natural disasters, forest
fires etc.) on agriculture, to meet food demands of people in pandemics
(Covid-19), to provide healthy foodstuffs and environment, to provide
sustainability of organic agriculture and to incorporate young population into
agricultural workforce. Thusly, the role of rural development in food
production of the country and contributions to agricultural fields and
environment are getting more important in each day. Rural development should be
provided to keep pace with agricultural developments in the world and EU
countries and the rural development activities should be supported with state
policies. Accordingly, in Turkey within the framework of EU participation
negotiations, “Agriculture and Rural Development Support Institute” and
accordingly operating Development Agencies have been established. With the aid
of EU funds (IPARD), supports are provided to farmers practicing different
agricultural activities. Second round of such EU funds, IPARD II (2014 – 2020),
was distributed through these development agencies. Along with these
developments, contributions of agricultural sector to Gross National Product
should be increased and rural development should then be achieved through
assigning greater significance to agricultural activities.
Kırsal
kalkınma, kırsal alanda yaşayan fertlerin ekonomik ve sosyal refahı ile yaşam
kalitesini artırma süreci olarak tanımlanmakta ve tarımın vazgeçilmez bir
parçası olarak kabul edilmektedir.
Başta iklim
değişikliğinin (kuraklık, doğal afetler, orman yangınları vb) tarım üzerine
olumsuz etkilerinde, Pandemi döneminde (Covid- 19 hastalığı pandemi dönemi)
temel gıda ihtiyaçlarının karşılanmasında, sağlıklı çevre ve sağlıklı gıda
üretiminin sağlanması için organik tarımın gerekliliğinde ve ekonomik
canlılığın devam etmesi için kırsalda yaşayan genç nüfusun iş hayatında olması
için tarımsal üretimdeki sürdürülebilirliğin sağlanma zorunluluğu bir kez daha
anlaşılmıştır. Öyle ki Kırsal kalkınmanın Ülkemizin gıda üretiminde oynadığı
rol ve üzerinde yaşadığımız topraklara ve çevreye kattığı değer gün geçtikçe
daha önemli hale gelmektedir.
Gerek Dünya
gerekse Avrupa Birliği (AB) ülkelerindeki tarımsal gelişmelere ayak
uydurabilmek için kırsal kalkınmanın sağlanması ve bu çerçevede Ülkesel
politikalarla kırsal kalkınma noktasında yapılan faaliyetler Devlet destekleri
ile teşvik edilmelidir. Zaten Avrupa Birliği’ne katılım müzakereleri
çerçevesinde 2007 yılında Ülkemizde “Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme
Kurumu” ve bu kurumla koordineli çalışan Kalkınma Ajansları kurulmuş ve çeşitli
tarımsal faaliyet kolunda AB fonlarından (IPARD) bu kurumlar kanalıyla
üreticilere destekler alınmıştır. AB tarafından ülkemize sağlanan bu fonların
ikinci dilimi olan IPARD II (2014-2020) döneminde de kalkınma ajansları
kanalıyla dağıtımı sağlanmıştır.
Tüm bu
bilgiler ışığında hizmet sektörüne ve sanayiye verilen önemden dolayı tarım
sektörünün azalan Gayri Safi Milli Hasılaya katkı payını yükseltmek için tarıma
verilen önem artırılmalı, tarımsal faaliyetin mihenk taşı olan kırsal
kalkınmanın sağlanması gerekmektedir.