in: TÜRK KÜLTÜR VE EDEBİYATINDA BALKANLAR, Samet Çakmaker, Editor, Paradigma Akademi, Çanakkale, pp.213-224, 2024
Aidiyetlik, “taalluk eden, ilgisi olan, bağlılık” anlamında mensubiyet bildiren bir sözcüktür. Genellikle kimlik kavramıyla ilişkilendirilen mensubiyeti kişinin içinde bulunduğu duruma veya konuma göre birden çok kategoride değerlendirmek mümkündür: sosyal konum, duygusal bağlılık, ahlaki ve siyasi değerler, farklı güç eksenleri gibi. Aidiyetin bu kategoriler dışında bir de mekânsal boyutu vardır ki bu manada “evinde hissetmek” duygusu ağır basar. Buradaki ait olmanın ya da mensubiyetin işaret ettiği anlam bireyin kendisini gibi hissedebileceği bir yer bulmasıdır. Mekânsal aidiyetlik, sınırları belirlenmiş fiziki bir mekâna ait olmakla birlikte kişinin kendini rahat, güvende ve huzurlu hissedebileceği bir anlamı ihtiva eder dolayısıyla ontolojik bir kaygıyı bünyesinde barındıran benlik duygusu ile de yakından ilişkilidir. Mehmet Akif Ersoy her ne kadar İstanbul’da dünyaya gelse de bir Balkan çocuğu olarak büyüyecektir. Zira Babası Mehmed Tahir Efendi, Kosova’nı İpek kasabasına bağlı Suşitsa köyünde dünyaya gelmiştir. Baba ocağı olarak anılan bu Balkanlar coğrafyası, İstanbul’a göç eden bu ailenin daima gündeminde olmuştur. Balkan Savaşlarının başladığı esnada İstanbul’da bulunan Akif; Beyazıd, Fatih ve Süleymaniye camilerinde vaazlar vermiş, Balkanlar’daki Müslüman Türklerin vahşice katledilmesine duyarsız kalmayarak halkı birliğe ve cihada çağırmıştır. Mehmet Akif, Balkan Savaşının kendinde yarattığı derin acıyı sadece vaazlarında değil şiirlerinde de dile getirmiştir. Safahat’ın üçüncü kitabını oluşturan Hakkın Sesleri’nde Akif, vatan bellediği coğrafyayı kaybediyor olmanın kederini haykıracak, babasının “öz vatanı Kosova’yı şiirine taşıyarak bir aidiyetlik bağı kuracaktır. İstanbul doğumlu Mehmet Akif, baba memleketi Balkan coğrafyasına aidiyetliğin duygusal boyutu ile yaklaşmış, evine giren düşman dolayısıyla evindeki rahatlığını ve huzurunu kaybetmiş ve kendini artık güvende hissedememenin derin ıstırabını yaşamıştır.
Bu çalışmada Mehmet Akif Ersoy’un Hakkın Sesleri adlı şiirinde inşa ettiği aidiyetlik kavramı mekân ile bağlantılı olarak irdelenecektir.