Memlûk Vakıf Araştırmalarına Bir Katkı: Siryakus Vakfı


YİĞİT R.

XIX. TÜRK TARİH KONGRESİ, Ankara, Türkiye, 03 Ekim 2022, ss.28

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.28
  • Kayseri Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Özet

Vakıflarla ilgili olarak çevremizde bulunan asırlık yapılara, arşivlerimizdeki vesikalara yahut kütüphanelerimizdeki tetkik eserlere bakıldığında bu müessesenin hayatımızı nasıl kuşattığını görmek mümkün olur. İslam coğrafyasında en ücra yerlerden merkezi kentlere kadar farklı boyutlarda ve farklı alanlardaki ihtiyacı karşılamak üzere tesis edilmiş olan vakıf eserlerinin mevcudiyeti derhal dikkat çeker. Arapçada durmak anlamına gelen vakıf, terminolojide bir malın hayır amacıyla ebediyen tahsis edilmesini ifade eder. Tanımdan da anlaşılacağı gibi vakıf müessesesinde süreklilik esas olup, bu kurumlar marifetiyle tarih boyunca varlıklı insanlar ihtiyaç sahiplerine ulaşmıştır.

İncelemeye konu olan husus Türklerin Memlûklar Dönemi’nde kurdukları örnek bir vakıf üzerinden vakıf anlayışını devam ettirmenin yanında bu kurumları aynı zamanda nasıl tahkim ettiklerini ortaya koymaktır. Eldeki kayıtlar Firavunlar döneminde bile kâhinlere bazı mabetlerin ihtiyaçlarının karşılanması için araziler tahsis edildiğini göstermektedir. Ancak İslamî dönemde vakıfların kuruluş gayeleri ve işleyiş şekilleri açısından bambaşka bir çehreye büründüğü ve Memlûk sultanlarını harekete geçiren motivasyonun Firavunlardan çok farklı olduğu görülmektedir.

Mısır coğrafyasına hâkim olan Müslümanlar burada vakıflar tesis etmiş, bilhassa Eyyûbîler ve Memlûklar gibi Türk devletleri hâkimiyet sahalarını vakıflarla donatmıştır. Eyyûbîlerden yalnızca siyasal bir sistem değil aynı zamanda sosyal ve dinî kurumlar da tevarüs ettikleri görülen Memlûklar vakıflara büyük önem vermiştir. Köklü bir vakıf geleneğini devralan Memlûklar döneminde kurulan vakıflar, toplumun tüm katmanlarına hizmet edecek şekilde tesis edilmiştir. Memlûk tarihinin en uzun saltanat dönemini temsil eden Muhammed b. Kalavun ise vakıflara verdiği büyük önemle kayıtlara geçmiştir. İktisadi bakımdan Memlûk parasını dinar ve dirhemde şer’i standartlara en yakın değere ulaştıran sultan er-Ravku’n-Nâsırî adıyla bilinen kapsamlı kadastro düzenlemesiyle Mısır arazisinden elde edilen zenginliğin vakıflar aracılığıyla topluma hizmet olarak dönmesinde etkin rol oynamıştır. Çalışmada, tüm detayları Muhammed b. Kalavun tarafından hassasiyetle düzenlenen Siryakus Vakfiyesi üzerinden Türk vakıf geleneğine dair bir kesit ortaya konmaya çalışılacaktır.