THE FIRST FIVE-YEAR DEVELOPMENT PLAN WITH REGARD TO THE HISTORY OF TURKISH ECONOMY (1963-1967)


SALEP M.

Turkish Studies (Elektronik), vol.12, no.12, pp.209-230, 2017 (Peer-Reviewed Journal) identifier

  • Publication Type: Article / Article
  • Volume: 12 Issue: 12
  • Publication Date: 2017
  • Journal Name: Turkish Studies (Elektronik)
  • Journal Indexes: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Page Numbers: pp.209-230
  • Kayseri University Affiliated: Yes

Abstract

The economic independence of states is as important as their political independence. Turkish Nation, who declared independence after the war of independence and established the Republic of Turkey, had initiated a new war for its economic independence. The economic independence can only be achieved in the frames of plan and programme. In this regard the First Five-Year Industry Plan had started to be applied in1934 and the goals for industrial sector had been set. However, the economic difficulties that came to surface during the Second World War had put Turkish Nation into a troubled situation. After the war, the USA had decided to give economic support to states including Turkey against Soviet Russia. These economic aids had re-brought the planning of the investments forward. As the importance of the planning belonged to sectors has increased day by day, the foreign suggestions about in which sectors the aids distributed in the framework of Marshall Plan would be used have been started to make. Eventually, the works on development plan had condensate with the participation of foreign experts in 1960 cross-road. With the establishment of the State Planning Organization, development plans have got an official institution. In this article, the evaluation of the First Five-Year Development Plan whose preparation process took more than two years accepted in 1962 from history of Turkish economy perspective, has been made. The First FiveYear Development Plan , which is the first of the development plans prepared in 15 years perspective, had set fundamental principles and targets for all sectors. The growth rate of the country was determined as average 7 % per year with development plan. In this period, while trying to achieve the target of the 7% growth rate per year in one hand, on the other hand the share of the industry sector in national income had been tried to increase
Devletlerin siyasi bağımsızlıları kadar iktisadi bağımsızlıkları da önemlidir. Milli Mücadele neticesinde bağımsızlığını ilan ederek Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kuran Türk Milleti, ekonomik bağımsızlığı için yeni bir mücadeleye başlamıştır. Ekonomik bağımsızlık, ancak plan ve program çerçevesinde gerçekleştirilebilir. Bu kapsamda Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı, 1934 yılında uygulanmaya başlamış ve bu planla sanayi sektörü için hedefler belirlenmiştir. İkinci Dünya Savaşı'nın ortaya çıkarmış olduğu ekonomik sıkıntılar ise, Türk Milleti'ni zor duruma sokmuştur. Savaştan sonra Amerika, Sovyet Rusya'ya karşı Türkiye'nin de içerisinde bulunduğu devletlere ekonomik yardım yapma kararı almıştır. Bu yardımlar, yatırımların planlanması konusunu yeniden gündeme getirmiştir. Kalkınmada sektörlere ait planlamanın önemi her geçen gün arttığı gibi Marshall Planı kapsamında yapılan yardımların kullanılacağı yerler konusunda dış telkinler de yapılmaya başlamıştır. Nihayet, 1960 kavşağında yabancı uzmanların da katılımı ile kalkınma planı üzerindeki çalışmalar yoğunlaşmıştır. Devlet Planlama Teşkilatı'nın kurulması ile kalkınma planları resmi bir kuruma da kavuşmuştur. Bu makalede, hazırlık süreci iki yıldan fazla süren ve 1962 yılında kabul edilen Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı'nın Türk iktisat tarihi açısından değerlendirmesi yapılmıştır. 15 yıllık perspektifle hazırlanan kalkınma planlarının ilki olan Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, bütün sektörler için temel ilkeler ve hedefler belirlemiştir. Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı ile ülkenin kalkınma hızı, yıllık ortalama yüzde 7 olarak belirlenmiştir. Bu dönemde bir taraftan yıllık yüzde 7 kalkınma hedefi gerçekleştirilmeye çalışılırken, diğer taraftan sanayi sektörünün milli gelir içerisindeki payı artırılmaya çalışılmıştır