in: Ziya GÖKALP’in Vefatının 100. Yılı Anısına- TÜRKOLOJİ, Prof. Dr. Ömer ÖZKAN, Editor, TÜRK EĞİTİM-SEN GENEL MERKEZİ YAYINLARI, Ankara, pp.146-152, 2024
Merak ve keşif arzusu, insanları farklı coğrafyaları ve kültürleri tanımaya yönlendiren en temel
motivasyonlardan biri olarak kabul edilmektedir. Bu bağlamda, seyahatnamelerin Türk edebiyatında
derin köklere sahip olduğunu ifade etmek mümkündür. Özellikle Osmanlı'ya gelen yabancı seyyahların
kaleme aldığı eserler, milletimizin kültürel dokusunu üçüncü bir gözden yansıtarak Türk kültürünü farklı
açılardan değerlendirme imkânı sunarak önemli bir işlev üstlenmektedir. Ancak, bu eserlerin
incelenmesinde titizlik göstermek, seyyahların her söylemini mutlak gerçek kabul etmekten kaçınmak,
sosyal bilimlerin eleştirel doğasına uygun bir yaklaşım sergilemek seyahatname incelemelerinde büyük
bir önem taşımaktadır. Aksi takdirde, araştırmacıların, seyyahların aktarımlarını onaylayan birer noter
makamına dönüşmesi kaçınılmaz hale gelmektedir. Günümüzün modern ulaşım olanakları sayesinde
seyahatler oldukça rahat ve hızlı bir şekilde gerçekleştirilebilirken, Osmanlı döneminde
seyahatnamelerin oluşturulması uzun süren ve zorlu yolculuklar sonucunda mümkün olmaktaydı. Bu
durum, seyyahları harekete geçiren unsurların yalnızca gezip görme isteğiyle sınırlı olmadığını
düşündürmektedir. Seyahatnameler, toplumlar hakkında sosyal bilimlerin pek çok alanına ışık tutan
değerli kaynaklar olmanın yanı sıra, bu eserleri değerlendirirken seyyahların kişisel bakış açıları, dini
ve ırksal önyargıları ile Osmanlı'ya geliş amaçlarını göz önünde bulundurmak son derece elzemdir. Bu
çok yönlü değerlendirme, seyahatnamelerin zengin içeriğini anlamak ve kültürel etkileşimleri doğru bir
biçimde analiz etmek için hayati bir öneme sahiptir.