Türk Din Psikolojisi Dergisi, no.3, pp.115-160, 2021 (Peer-Reviewed Journal)
Every
religion with an eschatology speaks of global catastrophes and promises an
absolute happy ending for their believers. The expectations formed in line with
the narratives of religious texts that there will be a ‘global destruction’ and
then a ‘happy life’ are a very powerful motivator for both the individual and
the society. Even though the reality or plausibility of the prophecies is open
to debate, the fact that such an expectation exists is an undeniable fact. The
strength of an expectation is the belief that it will come true. Expectations
shaped by religious expressions have existed in the subconscious of societies
throughout history, influenced the perceptions of individuals and played an
active role in determining the attitudes of societies. The perceptions that
develop with the emotions that arise under the influence of the narratives of
religious texts have been effective in deciding how individuals and societies
will behave. For this reason, determining the motifs that affect the
perceptions and attitudes of people who believe in Semitic religions
constitutes the main problem of the research. It is aimed to describe the
narratives in book of Ezekiel
and book of Daniel that is sacred for Jewish and Christians and Apocalypse of
John that is sacred for Christians, to evaluate the
findings in comparison with the Islamic literature, and to classify the themes
that show similarities. For this reason, a methodology based on understanding,
definition and classification, which is the general methodology of sciences
such as Comparative History of Religions, Psychology of Religion and
Phenomenology of Religion, which is within the body of Religious Sciences,
which is a multidisciplinary field, was used. First of all, subjects such as
portents of doom, the end of the world and life after death, which are told in
Semitic texts, are described. Later, the cases defined thematically were
classified phenomenologically. Finally, factual similarities or differences in
religious texts are stated. As a result, some similarities were found. These
similarities do not have exactly the same features in absolute terms, but the
facts that show some similarities or closeness in terms of the theme described
in the texts, the characters mentioned in the events, the names of the
characters, their actions or the results they cause are associated with each
other. Every religion that talks about disasters or wars that will take place
before the apocalypse, defends that its followers are absolutely right, and
claims that their followers will achieve salvation and victory thanks to divine
grace. Every religion promises its believers an absolute happy ending in their
afterlife. In addition, it is possible to find a savior belief in every
religion, but this savior will not come for all the people of the world, but
only to save the followers of that religion.
Eskatolojisi
olan her din, küresel boyuttaki felaketlerden bahsetmekte ve kendi inananları
için mutlak bir mutlu son vadetmektedir. Dinî metinlerin, ‘küresel bir yıkım’
yaşanacağı ve ardından ‘mutlu bir hayat’ başlayacağına dair anlatımları
doğrultusunda oluşan beklentiler, hem birey hem de toplum açısından oldukça
güçlü bir güdüleyici olma özelliği taşımaktadır. Kehanetlerin gerçekliği veya gerçekleşebilirliği
konusu tartışmaya açık olsa bile böylesi bir beklentinin var olduğu gerçeği
inkâr edilemez bir olgudur. Bir beklentinin gücü, gerçekleşeceğine olan inanç
kadardır. Dinî anlatımlarla şekillenen beklentiler, tarih boyunca toplumların
bilinçaltında var olmuş, bireylerin algılarını etkilemiş ve toplumların
tutumlarının belirlenmesinde etkin bir rol oynamıştır. Dinî metinlerin
anlatımlarının etkisiyle ortaya çıkan duygularla gelişen algılar, bireylerin ve
toplumların nasıl davranacakları hususunda karar vermeleri noktasında etkili
olmuştur. Bu sebeple Semitik dinlere inanan insanların algılarına ve
tutumlarına tesir eden motiflerin tespit edilmesi araştırmanın temel problemini
oluşturmaktadır. Semitik dinî kitaplardan hem Yahudilerin hem de Hristiyanların
inanmakta olduğu ‘Hezekiel Kitabı’ ve ‘Daniel Kitabı’ ile Hristiyanların
inanmakta olduğu ‘Apocalypse kitaplarında yer alan anlatımların tasvirinin
yapılması, bulguların İslami literatür ile karşılaştırmalı olarak
değerlendirilmesi ve benzerlik gösteren temaların tasnifinin yapılması
amaçlanmaktadır. Bu sebeple, multidisipliner bir alan olan Din Bilimleri
bünyesinde yer alan Karşılaştırmalı Dinler Tarihi, Din Psikolojisi ve Din
Fenomenolojisi gibi bilimlerin genel metodolojisi olan anlamayı, tanımlamayı ve
sınıflandırmayı esas alan bir yöntembilim kullanılmıştır. Öncelikle Semitik
metinlerde anlatılan kıyamet alametleri, Dünya’nın sonu ve ölümden sonraki
yaşam gibi konuların tasviri yapılmıştır. Daha sonra tematik olarak tanımlanan
olgular fenomenolojik olarak tasnif edilmiştir. Son olarak da dini metinlerdeki
olgusal benzerlikler ve farklılıklar belirtilmiştir. Sonuç olarak bazı
benzerlikler bulunmuştur. Bu benzerlikler, mutlak manada bire bir aynı
özellikler taşımamaktadır ancak metinlerde anlatılan tema, olaylarda bahsi
geçen karakterler, karakterlerin isimleri, fiilleri veya neden oldukları
sonuçlar açısından bazı benzerlikler veya yakınlık gösteren olgular
birbirleriyle ilişkilendirilmiştir. Kıyamet öncesi gerçekleşecek felaketlerden
veya savaşlardan bahseden her din, kendi müntesiplerinin mutlak doğru ve haklı
olduğunu savunmakta ve tanrısal inayet sayesinde kendi taraftarlarının
kurtuluşa ve galibiyete ulaşacağını iddia etmektedir. Her din, kendi
inananlarına ölümden sonraki hayatlarında mutlak bir mutlu son vadetmektedir.
Ayrıca her dinde bir beklenen kurtarıcı inancına rastlamak mümkündür ancak bu
kurtarıcı bütün dünya insanları için değil sadece o dinin müntesiplerini
kurtarmak için gelecektir.