HER YÖNÜYLE ÇİÇEKDAĞI SEMPOZYUMU/ EVERY ASPECT OF ÇİÇEKDAĞI SYMPOSIUM (24-26 KASIM 2022), Kırşehir, Turkey, 24 - 26 November 2022, vol.1, pp.364-374
Folk Literature
both feeds from the society in which it was born and nourishes that society. It
weaves together the values and belief elements of the society in order to
present the message it wants to give in the most perfect way while addressing
the agenda.
Literary genres
such as poetry, hymns or stories written with the aim of enlightening the
society contain religious concepts. In addition, these concepts are also used
when presenting the subjects of daily life or emotions such as joy, sadness or
infatuation within the framework of a literary style. At the core of this
narrative, which is welcomed by the society, is an emotional expression
reinforced by religious terms rather than offering religious advice.
In terms of the
History of Religions, religious systems have many common features. One of them
is the answers given to people about where they came from and where they are
going. In this context, eschatological narratives, which generally express the
answers given by religions about the end of the world, death and the life that
will begin after, are both sacred for societies and an answer to the human's
search for meaning.
Concepts such as
death, apocalypse, afterlife, heaven or hell, which form the essence of
eschatological narratives, are used as stereotypes in literary works and daily
life as well as being a religious subject. The comparison of a crowded
environment to the 'Apocalypse Square' or the comparison of a natural wonder to
'heaven' are examples of the use of eschatological concepts.
The late Neşet Ertaş used some eschatological
terms in many of his folk songs in order to strengthen the expression by adding
emotional intensity to the expression. In this study, it is aimed to describe,
classify and analyze the eschatological themes in Neşet Ertaş's folk songs with
the method of History of Religions.
Halk Edebiyatı hem
içerisinde doğduğu toplumdan beslenir hem de o toplumu besler. Gündemi ele alırken
vermek istediği mesajı en mükemmel şekilde sunabilmek için toplumun değerlerini
ve inanç unsurlarını örgüsüne işler.
Dinî kavramlar genellikle
toplumu irşat etmek maksadıyla şiir, ilahi veya hikâye gibi edebi türlerin
bünyesinde kullanılır. Ayrıca bu kavramlar günlük yaşama dair konuları veya sevinç,
hüzün veya kara sevda gibi duyguları edebi bir üslup çerçevesinde sunarken de
kullanılmaktadır. Toplum tarafından hoş karşılanan bu anlatımın özünde dinsel
bir nasihat sunmaktan ziyade dinî terimlerle güçlendirilmiş bir duygusal dışa
vurum vardır.
Dinler Tarihi
açısından dinî sistemlerin pek çok ortak özelliği bulunmaktadır. Bunlardan biri
de insanlara nereden geldiklerine ve nereye gittiklerine dair verilen
cevaplardır. Bu bağlamda genel olarak dinlerin dünyanın sonu, ölüm ve ardından
başlayacak hayata dair verdiği cevapları ifade eden eskatolojik anlatımlar,
toplumlar için hem kutsaldır hem de insanın anlam arayışına bir cevaptır.
Eskatolojik anlatımların
özünü oluşturan ölüm, kıyamet, ahiret, cennet veya cehennem gibi kavramlar dinî
bir mevzu olmanın yanı sıra edebi eserlerde ve hatta günlük yaşamda pek çok
kalıp ifade bünyesinde kullanılmaktadır. Kalabalık bir ortamın ‘mahşer meydanı
gibi’ kalıp ifadesiyle betimlenmesi veya bir tabiat harikasının ‘cennete’ benzetilmesi
eskatolojik kavramların kullanılışına birer örnektir.
Merhum Neşet Ertaş pek çok türküsünde anlatıma
duygusal yoğunluk katıp ifadeyi güçlendirmek maksadıyla bazı eskatolojik terimleri
kullanmıştır. Bu çalışmada, Dinler Tarihi yöntemiyle Neşet Ertaş’ın
türkülerindeki eskatolojik temaların tasviri, tasnifi ve fenomenolojik bakış
açısıyla tahlili amaçlanmıştır.