1. ULUSLARARASI İSTANBUL DİL-KÜLTÜT VE TARİH KONGRESİ, İstanbul, Turkey, 05 October 2018, vol.1, pp.36-45, (Full Text)
Metin şerhi, Klâsik Türk Edebiyatı araştırmacılarının üç ana araştırma alanından biridir.Bu yol üzere olan kişi, ele aldığı metnin sahasıyla ilgili bilgi sahibi olduğu iddiasıyla metnin muhataplarının da verilmek istenen bilgiyi daha iyi idrâk edebilmesi için metni bütün olarak veya makul parçalarına ayırarak inceler, gerektiğinde çeşitli değerlendirmelerde ve detaylandırmada bulunur. Bu detaylar, şerh edilen esere yaklaşılan açıya bağlı olarak çeşitlenebilir.
Klâsik Türk Edebiyatı araştırmacıları çalışmalarında şerh husûsuna metnin mahiyetini ve mevzûlarını ele alıp te`lif bir şerh metni yaratmak, şerh metotlarını incelemek, farklı bir şârihin metne yaklaşım usûlünü incelemek gibi yönlerden yaklaşmaktadır. Son dönemde şerh husûsunda öne çıkan husûslardan biri de terim ve isimlendirme çatışmasıdır. Geleneği devam ettirip “şerh” kavramını kullanmaya devam edenlerin yanı sıra, Batı edebiyatı ve metin inceleme yöntemleri tesirinde kalarak “şerh” kavramı karşılığında “analiz, tenkîd, kritik, tahlîl” ve bilim dilini Türkçeleştirme çabası içerinde olanların “eleştiri, inceleme, çözümleme” terimleri de kullanılmaktadır.
Biz bu çalışmamızda; metin şerhi hususuna isimlendirme yönünden yaklaşıp Klâsik Türk Edebiyatı araştırmacılarının ve diğer edebiyat sahalarındaki araştırmacıların “şerh” kavramı yerine hangi terimleri ne amaçla kullandıklarına, isimlendirme hususundaki görüşlerine ve mukayesesine, Türkçe bir terim olan “çözümleme”nin “şerh” kavramı yerine kullanılabilirliğine yönelik inceleme ve değerlendirmelerde bulunmaya çalışacağız.