in: CORPORATE AND FUNCTIONAL DIMENSIONS HUMAN RIGHTS PROBLEMATICS IN TURKEY, Prof. Dr. Abdullah YILMAZ,Dr. Duru ŞAHYAR AKDEMİR, Editor, Ekin Yayınevi, Bursa, pp.353-376, 2022
The concept of human rights, which is one of the cornerstones of the 21st century, expresses a fundamental value that is universally accepted today. The most accepted aspect of human rights is that nations are now aware of the awareness of protecting human rights and are fighting for it. In line with this, there are many national and international conventions established for the protection and development of human rights.
As a result of the inadequacy of international protection mechanisms to prevent human rights violations, international organizations, government structures and civil society have emerged as a common structure that brings together national human rights institutions. After 1990, concrete steps have been taken to protect and develop human rights in Turkey. While legal arrangements are being made to protect human rights and prevent violations, many institutions and organizations have emerged to protect human rights and prevent violations. Legal arrangements have been made with the claim of protecting human rights and preventing violations, and many institutions and organizations have been established to protect human rights and prevent violations. The establishment of mechanisms to protect human rights at the local level is an idea that was put forward in the immediate aftermath of the Second World War. This idea was frequently voiced by the formations within the United Nations organization and became a global turning point in the establishment and dissemination of human rights protection mechanisms at the local level in the late 1990s.
21. yüzyılın mihenk konularından biri olan insan hakları kavramı, bugün evrensel olarak kabul gören temel bir değeri ifade etmektedir. İnsan haklarının en kabul gören yanı ise ulusların artık insan haklarını koruma bilincinin farkında olması ve bunun için mücadele etmesidir. Bu doğrultusunda insan haklarının korunması ve geliştirilmesi amacıyla oluşturulmuş ulusal ve uluslararası pek çok sözleşme bulunmaktadır.
Uluslararası koruma mekanizmalarının insan hakları ihlallerini önlemede yetersiz kalması sonucu uluslararası örgütler, hükümet yapıları ve sivil toplumu buluşturan ortak bir yapı olarak ulusal insan hakları kurumlarını ortaya çıkarmıştır. Türkiye’de 1990 yılından sonra insan haklarını korumaya ve geliştirmeye yönelik somut adımlar atılmaya başlanmıştır. Bir yandan insan haklarının korunmasını ve ihlallerin önlenmesini sağlamak amacıyla yasal düzenlemeler yapılırken öte yandan insan haklarını korumak ve ihlalleri önlemek amacını taşıyan birçok kurum ve kuruluş ortaya çıkmıştır. İnsan haklarını koruma ve ihlallerin önlenmesini sağlama iddiası ile yasal düzenlemeler yapılmış olup insan haklarını korumak ve ihlalleri önlemek amacını taşıyan birçok kurum ve kuruluş kurulmuştur. Yerel düzeyde insan haklarını koruma mekaniz-malarının kurulması İkinci Dünya Savaşı’nın hemen akabinde ortaya atılan bir fikirdir. Bu fikir, Birleşmiş Milletler teşkilatı bünyesindeki oluşumlar tarafından sık sık dile getirilmiş ve 1990’lı yılların sonunda insan hakları koruma meka-nizmalarının yerel düzeyde kurulması ve yayılmasında adeta küresel bir dönüm noktası olmuştur.