Amasya İlahiyat Dergisi, no.18, pp.9-47, 2022 (Peer-Reviewed Journal)
Dressing, which has a history
as much as human history, has become a tradition over time, and a culture of
dress has been formed. Dressing habits of people depend on many factors such as
social, artistic values, religious belief, gender, age, stratum, profession,
marriage, birth, death, fashion, geography and climate. In line with human
beliefs, he developed his unique understanding of attire by being influenced by
the geography around the culture he lived in. Attire is another aspect of
expressing one's self and culture, and is considered one of the elements that
make up nationality in culture. In this context, attire provides valuable
information about the country, period, person or group. In addition to the fact
that each society has its own attire, there are clothing differences that
define them even among people living in the same society. In the early days of
the Islamic society, the plain clothes of the Hijāz region, known to the Arabs
before, continued to be worn, except for a few changes. The common clothes of
this period consisted of kamis worn on the body, izār, and naʻl and huff worn on the feet. This
simple dress culture, which dominated the period of the Prophet Muhammad,
maintained its main lines until the Umayyads, although it underwent minor
changes in the time of Osman. The fact that the Umayyads followed a different
management style from the period of the four caliphs in the context of state
administration and that some caliphs gave importance to luxury, pomp and
ostentation brought about a change in all areas of social life. The new
cultures encountered with the conquests also spread to the Islamic state, and
as a result, the relevant cultures caused changes in attire. This change
continued during the reign of Sulaymān b. ʿAbd al-Malik (715-717). An ornate and colorful style of clothing
has become widespread. There was no notable change in the period after that.
This change in clothing has taken its place in society in accordance with Islam
and the orders of religion. The wind of change that started during the Umayyads
took a completely different turn in the ʿAbbāsids. The power of the state, the expanding lands and the
growing economy brought about the change in the social field very quickly.
Undoubtedly, clothing style has taken its place among this wind of change. In
addition to the social groups inherited from the Sāsānids, strict protocol
rules influenced the ʿAbbāsids.
The rules of protocol spread all over the palace, and new officials who took
care of the clothes named Sāhibu al-Kisva were appointed. Clothes specific to
people in different strata of society have emerged. The same clothes were worn
by different groups in different shapes and forms. In addition, there have been
changes in the shape of the same dresses over time. Different colors such as
black, green and white, which are preferred in dresses, have been identified
and their meanings have been emphasized. In this research, the dress culture of
the ʿAbbāsids
from the establishment to the end of the first century is discussed within the
framework of the subjects that were affected. The study continues by
considering the clothes one by one, after the general information about the
dress culture before the ʿAbbāsids and
the first century. Findings about clothes in this period of ʿAbbāsids;
classified as head, body and foot wear. Those worn on the feet were left to
another study. In the study, the clothes worn on the head were determined as kalensuva,
tavīle, imāme, rusāfiyye, asābe, hımār, kınāʻ, miknaʻ, burkuʻ, nikāb, lisām,
taylesān, daniyye, kubʻ, tāc and iklīl. The
clothes worn on the body have been identified as burde, dürraa, veşy, kabā',
izār, ridā, mübattane, gown, haftān, bathrobe, fur, kamīs, minteka, tikke,
mitraf, zünnār, sirvāl, sudra, tennūr and gilāle.
The relationship of the aforementioned clothes with belief, geography and
culture has been revealed. Fabric and touch patterns such as cotton, linen,
silk, wool and velvet are mentioned. The economic situation of the people who
wear them and their position in the society were examined.
İnsanlık tarihi kadar geçmişi
olan giyinme, zamanla bir gelenek hâline gelmiş, kılık kıyafet kültürü
oluşmuştur. İnsanların giyinme alışkanlıkları, toplumsal, sanatsal değerler,
dini inanç, cinsiyet, yaş, tabaka, meslek, evlilik, doğum, ölüm, moda, coğrafya
ve iklim gibi birçok etkene bağlı olmuştur. İnsan inançları doğrultusunda,
yaşadığı kültür çevresinde coğrafyadan etkilenerek kendine özgü kılık kıyafet
anlayışını geliştirmiştir. Kılık kıyafet, kendi benliğini ve kültürünü ifade etmenin
bir başka yönü olup kültürde millîliği oluşturan unsurlardan sayılmaktadır. Bu
çerçevede kılık kıyafet, ülke, dönem, kişi ya da gruplar hakkında kayda değer
bilgiler vermektedir. Her toplumun kendine ait kılık kıyafetlerinin olmasının
yanı sıra aynı toplum içinde yaşayan insanlar arasında bile farklı grupların
birbirinden ayırt edilmesini mümkün kılan giyim kuşam farklılıkları vardır.
İslâm toplumunun ilk zamanlarında, Arapların daha önceden bildiği, Hicaz
bölgesinin sade kıyafetleri, birkaç değişiklik haricinde varlığını devam
ettirmiştir. Bu dönemin yaygın elbiseleri vücuda giyilen kamîs, izâr ve ayağa
giyilen naʻl ve hufftan ibarettir. Hz.
Peygamber (sav) dönemine hâkim olan bu sade kılık kıyafet
kültürü, Hz. Osman zamanında küçük değişimler geçirse de Emevîlere kadar ana
hatlarıyla aynı şeklini muhafaza etmiştir. Emevîlerin devlet idaresi bağlamında
dört halife döneminden farklı bir yönetim tarzı izlemesi ve bazı halifeler
müstesna lükse, şatafat ve debdebeye önem vermesi, sosyal hayatın tüm alanlarında
değişimi de beraberinde getirmiştir. Fetihlerle beraber karşılaşılan yeni
kültürler de İslâm devletine sirayet etmiş, neticede ilgili kültürler kılık
kıyafette birtakım değişikliklere neden olmuştur. Bu değişim Süleyman b.
Abdülmelik (715-717) döneminde de devam etmiştir. Süslü ve bir o kadar da
rengârenk bir giyim tarzı yaygınlaşmıştır. Ondan sonraki dönemde dikkate değer
bir değişim olmamıştır. Kılık kıyafetteki bu değişiklik İslâm’a ve dinin
emirlerine uygun bir şekilde toplum içindeki yerini almıştır. Emevîler
döneminde başlayan değişim rüzgârı Abbâsîler’de
bambaşka bir hâl almıştır. Devletin sahip olduğu güç, genişleyen topraklar ve
büyüyen ekonomi, çok hızlı bir şekilde sosyal alandaki değişikliği de
beraberinde getirmiştir. Bu değişim rüzgârı arasında hiç şüphesiz giyim tarzı
da yerini almıştır. Sâsânilerden intikal eden sosyal grupların yanı sıra katı
protokol kuralları Abbâsîler’i etkisi altına
almıştır. Teşrifat kuralları sarayın tamamına sirayet etmiş, Sâhibü’l-Kisve
adında kıyafetlerle ilgilenen yeni görevliler tayin edilmiştir. Toplumun farklı
kesimlerindeki insanlara özgü kıyafetler ortaya çıkmıştır. Aynı kıyafetler
farklı zümreler tarafından farklı şekil ve formlarda giyilmiştir. Bununla
beraber aynı elbiselerin şeklinde de zamanla değişiklikler olmuştur.
Elbiselerde tercih edilen siyah, yeşil ve beyaz gibi farklı renkler tespit
edilmiş, akabinde bunların taşıdıkları anlamlar üzerinde durulmuştur. Bu
araştırmada Abbâsîler’in kuruluşundan ilk
asrının sonuna kadarki kılık kıyafet kültürü etkilendiği konular çerçevesinde
ele alınacaktır. Çalışma, Abbâsîler’in öncesinde
ve ilk asrındaki kılık kıyafet kültürü hakkındaki genel bilgilerden sonra kılık
kıyafet kültürü hakkındaki ayrıntılı bilgiler üzerinden devam edecektir.
Abbâsîler’in bu döneminde kıyafetlere dair
ulaşılan bulgular; başa, bedene ve ayağa giyilenler şeklinde
sınıflandırılmıştır. Ayağa giyilenler başka bir araştırmaya bırakılmıştır.
Çalışmada başa giyilen kıyafetler olan kalensuva, tavîle, imâme, rusâfiyye,
asâbe, hımâr, kınâʻ, miknaʻ, burkuʻ, nikâb, lisâm,
taylesân, daniyye, kubʻ, tâc ve iklîlden
bahsedilmiştir. Bedene giyilen kıyafetler
ise bürde, dürrâa, veşy, kabâ’, izâr, ridâ, mübattane,
cübbe, haftân, bornos, kürk, kamîs,
minteka, tikke, mitraf, zünnâr, sirvâl, sudrâ, tennûr ve gilâle şeklinde ele
alınmıştır. Bahsi geçen kıyafetlerin inançla, coğrafya ve kültür ile olan ilişkisi
ortaya çıkarılmıştır. Bunun yanı sıra pamuk, keten, ipek, yün ve kadife gibi
kumaş ve dokunuş şekillerinden bahsedilmiştir. Bunları giyen kişilerin ekonomik
durumu ve toplum içindeki konumu incelenmiştir.