in: DIGITALIZATION AND DIGITAL CURRENT ON TRANSFORMATION RESEARCH, Prof. Dr. Cüneyt DUMRUL,Doç.Dr. Zerrin KILIÇARSLAN,Doç.Dr. Yasemin DUMRUL, Editor, Ekin Yayınevi, Bursa, pp.112-135, 2023
Human beings, whose nature is continuous development, continue their lives.
to grow, develop, reproduce, reproduce, produce and
has been in production focused on continuous development. This production is the result of
The emergence of new socio-economic relations, one after the other, has led to the creation of new socio-economic relations. Starting from Industry 1.0
This process, which continues with Industry 4.0; the invention of the steam engine, immediately
followed by the invention and widespread use of electricity, production
serialization, the invention of the computer and the step into the digital phase with the internet
has given rise to a new phenomenon. From the moment this phenomenon emerged, human
and has an intense impact on all areas related to human beings.
from the plane to the virtual plane is digitalization. Man's greatest invention
technological developments that emerged after electricity, which is seen as the world's
transformation. In fact, every development brings with it a
transformation, but digitization brings a much different and faster
and doubled the rate of transformation. Human life
tends to constantly develop and produce in order to sustain itself. But human beings
In order to achieve this, it needs a social living space. This
human beings, even in their most primitive state, can take part in a community and become social and
tried to create a political structure. Because man is a social being
From this point of view, the need for socialization is based on certain needs.
Doğasında sürekli gelişimi barındıran insan, yaşamını devam
ettirebilmek adına büyümek, gelişmek, üremek, üretmek durumunda kalmış ve
sürekli gelişmeye odaklı üretim içerisinde olmuştur. Bu üretim, buluşların
ortaya çıkmasıyla anlam kazanmış olup buluşlar da birbiri ardına yeni sosyalekonomik ilişkilerin oluşmasına yol açmıştır. Endüstri 1.0’dan başlayarak
Endüstri 4.0 ile devam eden bu süreç; buharlı makinenin icat edilmesi, hemen
ardından elektriğin icat edilerek kullanımının yaygınlaşması, üretimin
serileşmesi, bilgisayarın icat edilerek internet ile dijital evreye adımın atılması
yeni bir olguyu ortaya çıkarmıştır. Bu olgu ortaya çıktığı andan itibaren insan
ve insana dair olan her alanda yoğun bir etki yaratan, bu alanları fiziki
düzlemden sanal düzleme dönüştüren, dijitalleşmedir. İnsanın en büyük icadı
olarak görülen elektrikten sonra ortaya çıkan teknolojik gelişmeler, dünyanın
dönüşüm içerisine girmesine yol açmıştır. Esasında her gelişme beraberinde bir
dönüşümü getirir, ancak dijitalleşme bu gelişmelerden çok daha farklı ve hızlı
bir şekilde dünyayı çevreleyip dönüşüm hızını ikiye katlamıştır. İnsan yaşamını
devam ettirebilmek için sürekli gelişme ve üretme eğilimindedir. Fakat insanın
bunu sağlayabilmesi için bir toplumsal yaşam alanına ihtiyacı vardır. Bu
anlamda insan, en ilkel halinde bile bir topluluk içerisinde yer alıp sosyal ve
siyasal bir yapı oluşturmaya çalışmıştır. İnsanın sosyal bir varlık olmasından
hareketle, sosyalleşme ihtiyacı belirli ihtiyaçlar çevresinde daha da gelişerek
devletin doğmasına vesile olmuştur. İnsanın iradesi sonucunda kurmuş olduğu
devlet olgusu da bu güncel yapı içerisinde dönüşüm geçirmiştir. Yaşanan
teknolojik gelişmeler neticesinde, internetin icat edilip kullanımının
yaygınlaşması, sanayi toplumunun bilgi toplumuna evrilmesiyle beraber bilgi
ve iletişim çağına geçilmiştir. Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki hızlı gelişmeler, Kamu Yönetiminde Dijital Dönüşüm: E-Devletten Dijital Dönüşüm Ofisine her alanda olduğu gibi kamu yönetim alanında da dijital anlamda bir
dönüşümü gerekli kılmıştır.
Kamu yönetimi alanında hızlı ve etkili bir ilerlemenin sağlanabilmesi
adına, yirmi birinci yüzyılla beraber ortaya çıkan dijitalleşme furyasına entegre
olabilmek için devletler hizmetlerinde dijitalleşme eğilimine gitmiştir. Kamu
yönetiminin geleneksel anlayıştan koparak değişim göstermesinin dayanağını,
yeni kamu yönetimi ilkeleri oluşturmaktadır. Hesap verebilirlik, katılımcılık,
etkinlik, verimlilik, saydamlık ilkeleri teknolojinin gelişmesiyle beraber
dijitalleşmenin getirmiş olduğu, kolay erişim, işin ucuz ve hızlı bir şekilde
halledilmesi anlayışıyla bütünlük sağlamıştır. Buradan hareketle kamu
yönetiminde hizmetin kamuya mal edilmesinde kolaylık sağlanabilmesi için
teknolojiden yararlanma fikri etkili olmuştur. Bu fikrin somutlaştığını gösteren
ilk adım, kamu hizmetinin kamuya dair bilgilendirme, istek ve geri bildirim
sisteminin dijital ortama taşınması olarak karşımıza çıkan, çoğu ülkede ve
Türkiye’de oluşum sağlamış “Elektronik Devlet” (e-devlet) uygulamalarıdır.
Bu çalışmanın amacı kamu yönetiminin alan olarak, yirmi birinci
yüzyılın dijital çağ olarak anılmasından hareketle bu çağ içerisinde nasıl bir
dönüşüm geçirdiğini, teknolojik gelişmelerin devletin kamuya hizmet
sunumunu nasıl etkilediğini ortaya koyabilmektir. Bunu sağlarken de kamu
yönetiminde ilk dijitalleşme adımı olan e-devletin Türkiye’de oluşumuyla
beraber Türkiye’de dijital dönüşüm ofisine geçiş süreci ele alınarak çalışmanın
ana konusu üzerinde durulacaktır. Çalışmada önce kavramsal bir çerçeve
oluşturabilmek adına dijital dönüşüm, kamu yönetimi kavramlarına
değinilerek, kamu yönetiminde dijital dönüşüm sürecini ifade eden e-devlet ve
dijital dönüşüm ofisi konuları ele alınacaktır.