Ağrı ve Çevresinde Hayatın Safhalarıyla İlgili Halk İnanışları ve Uygulamaları


Creative Commons License

İpek Y.

III. Uluslararası Ağrı Dağı ve Nuh’un Gemisi Sempozyumu, Ağrı, Türkiye, 12 - 14 Ekim 2010, ss.597-604

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Ağrı
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.597-604
  • Kayseri Üniversitesi Adresli: Hayır

Özet

İlk insandan günümüze kadar sosyalleşmesini devam ettiren insanoğlu bu süreç içerisinde acziyetini hissetmiş ve bunu telafi etmek için çeşitli yöntemler geliştirmiştir. Böylece nesilden nesile tecrübe yoluyla aktarılan ve tamamen sözlü kültüre dayanan bu uygulamalar neticesinde elde ettiği verileri; din, gelenek ve göreneklere göre yeniden şekillendirerek mensubu olduğu inanışa alternatif ya da onu daha da canlı tutacak bir inanma biçimi olan “Halk İnanışı”nı ortaya çıkarmıştır.

Doğum hatta doğum öncesi dönemle başlayıp ölüme kadar devam eden tüm bireysel ve toplumsal münasebetlerde halk inanışlarının belirleyici etkisini görmekteyiz. Bazı çevreler tarafından “Batıl İnanç” veya “Hurafe” adlarıyla da nitelendirilen halk inanışları, gereksiz ve gerçeğin yozlaşmış hali olarak kabul edildiğinden dolayı reddedilmektedir. Oysaki tümden reddetmek yerine, özenli bir tasnif yapılarak akli- ilmi ve dini verilere aykırılık taşımadığı tespit edilen halk inanış ve uygulamalarının; hayatın farklı safhalarına bir canlılık ve renk kattığını; geçmişle bugünü birbirine bağladığını; farklı gibi gözüken toplum ve bireyleri kaynaştırdığını; karşılaşılan bazı sıkıntı ve sorunlara çözüm üretmese de psikolojik bir rahatlamaya sebep olduğunu; sadece yaşanan anın değil gelecekte de yaşanabilecek olası aksiliklerinin ortaya çıkmadan bertaraf edilmesine vesile olacağı düşüncesinin sağladığı huzuru rahatlıkla görmekteyiz.

Hangi topluma, inanca ve cinsiyete tabii olursa olsun insanoğlu, doğumla başlayan hayat yolculuğunun kaçınılmaz sonu olan ölüm anına kadarki süreci en iyi şekilde yaşamayı istemiş ve bu uğurda yoğun bir çaba harcamıştır. Bunu gerçekleştirebilmek için daha kişi doğmadan ebeveynleri tarafından hazırlıklara başlanmaktadır. Bu hazırlıklar sadece maddi türden olmayıp çocuğun sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesi ve hayatını sürdürmesi, başarılı, inançlı bir insan olması, bela ve sıkıntılardan uzak bir ömür geçirmesi için ve erkekliğe ilk adım olan sünnet’in hayırlı bir başlangıç ve delikanlılığa ilk adım olarak nitelendirilen askerliğin sorunsuz şekilde tamamlanması için; ergenlik sonrası çocukluktan çıkıp gençliğe adım atan bireyin toplumdaki rolünü belirlemek, neslini devam ettirmek ve kendisine hayat arkadaşı olarak seçtiği insanla yollarını birleştirmek için bir başlangıç olan evliliğin huzuru, bereketi ve hayırlara vesile olması için; dünya hayatının bitip sonsuz hayatın başladığı ölüm anından itibaren vefat eden kişinin günahlarının affı, geride kalanlar tarafından hayırla anılması ve yakınlarının acısının paylaşılması için birtakım inanış ve uygulamalar gerçekleştirilmektedir.

Ağrı ve çevresindeki hayatın safhalarıyla ilgili halk inanışları ve uygulamaları başlığı altında bu inanışların doğru ya da yanlışlığını tartışmaksızın, kabullenilen ve yaşanan realiteyi tespit ederek hangi amaçla ne tür uygulamaların gerçekleştirildiğini hayatın geçiş safhaları olarak adlandırdığımız doğum- sünnet- evlilik ve ölüm örnekleriyle aktarmaya çalışacağız.

Anahtar Kelimeler: Halk, İnanç, Doğum, Sünnet, Evlilik, Ölüm.

Humankind who continues their socialization from the first human being to the present- day accepted their deficiencies and improved different methods to make up for them. As a result, Humankind revealed “Public Belief” which is a belief format keeping it alive and alternative belief by shaping the datas which obtained by the means of these practises which transmitted from generation to generation with experience and based on oral culture according to religion and traditions.

The effects of public beliefs can be seen in the individual and social relationships which begins from period of pre- birth and continues to period of death. Public beliefs which are identifyed as a superstition by some people are refused because of accepting unnecessary and reality as a state of corrupt. However, instead of refusing them we can see that public beliefs and practises which are determined no contradiction with the scientific and religion information by classifying attentively add vitality and colour to the different phases of life, connect past and present each other, fuse society and individuals, cause psychological relief not to generate solutions to the some problems, provide peace of mind by eliminating the possible setbacks.

Humankind who were subject to whichever society, belief and gender wanted to live in the best way from birth to death which is the end of life journey and they endeavored intensively for this purpose. To realize this, parents began to make arrangements for the person who was unborn. Some beliefs and practises were realized for the child’s birth in a healthy way and continuation to life, being a successful and believer person,having a life which is far from trouble and distress, good beginning of circumcision which is the first step of being man and completion of military service which is identifyed as a first step of adolescence, determining the role of individual in the society, the child’s marriage to find a mate and continue offspring of the child, for the forgiveness of the death person’s sins, remembering  by relatives of the person and sharing the grief of relatives.

I will try to quote the examples of birth,circumcision,marriage and death which are identifyed as phases of life, these beliefs which aren’t discussed right or wrong and the practises which are realized by determining the acceptance of reality in the title of Public Beliefs And Practises About Phases Of Life Around Ağrı.

Key Words: Public, Belief, Birth, Circumcision, Marriage, Death.