MARKALARIN KARTVİZİTİ WEB SİTELERİNDE YEŞİL PAZARLAMA: İYİ NİYETİN ÖTESİNDE SADECE BİR PAZARLAMA TAKTİĞİ Mİ?


Apak C.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK BOYUTUYLA GÜNCEL ARAŞTIRMALAR, Dumrul Cüneyt,Kılıçarslan Zerrin,Dumrul Yasemin, Editör, Çizgi Kitabevi, İstanbul, ss.279-298, 2023

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Araştırma Kitabı
  • Basım Tarihi: 2023
  • Yayınevi: Çizgi Kitabevi
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Sayfa Sayıları: ss.279-298
  • Editörler: Dumrul Cüneyt,Kılıçarslan Zerrin,Dumrul Yasemin, Editör
  • Kayseri Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Küreselleşmenin etkisiyle birlikte uzakların yakınlaşması süreci yeni iletişim teknolojileri ile ivme kazanmıştır. Bu yakınsama kitlelerin tüketim davranışlarını her geçen gün arttırmaktadır. Artan tüketim çılgınlıkları sadece bir ürün ya da hizmetle de sınırlı kalmamaktadır. Gelecek nesillerin doğal yaşam kaynakları artık tehlike altındadır. Küresel bir uygulama planı olarak faaliyet gösteren “sürdürülebilir kalkınma” bireylerin ihtiyaçlarına cevap verebilmeyi ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarının karşılanmasını garanti altına almayı hedefleyen bir kalkınma modelidir. Sürdürülebilirliği fütüristik, hatta ütopik olarak ifade eden Greenberg (2013), tüm ütopik projelerde olduğu gibi, sürdürülebilirliğinde dünyamızı başka türlü hayal etmeye ve onu değiştirmek için gerekli çabayı sarfetmek için bireyleri harekete geçirecek bir gelecek vizyonu sunduğunu belirtmektedir. Günümüz koşullarında gerçekleşen hızlı büyüme, bireylerin gelecekteki beklenti ve ihtiyaçlarını karşılama noktasında karşı karşıya olunan tehlikeye dair ipucu sunmaktadır. 1987’de Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu tarafından hazırlanan “Bizim Ortak Geleceğimiz” isimli Brundtland Raporu yayımlanmıştır. Bu rapora göre sürdürülebilir kalkınma kavramı “bugünün gereksinimlerini gelecek nesillerin gereksinimlerinden ödün vermeksizin birbirileriyle buluşturmaya yönelik gelişim gösterme” olarak tanımlanmıştır. Gezegenimiz dramatik bir büyüme ve köklü bir değişim döneminden geçmektedir. Bu nedenle dahi iyi bir yaşam için çevre bilinci oluşturmak, ekonomik etkinlik ve sosyal adalet konularını uzlaşmacı bir yaklaşımla bir araya getirmek ve herkesin temel ihtiyaçlarını karşılayarak, isteklerini yerine getirme fırsatını yaratmak sürdürülebilir kalkınmanın temel hedefleri olarak belirlenmiştir (Commission on Environment, 1987). Bu bağlamda sürdürülebilirlik hedeflerine ilişkin dünya çapında kendini kanıtlamış olan firmalar pazarlama ve satış stratejilerine bir yenisini daha eklemiştir: “doğayı koruma”. Dünyanın bu hızlı değişim ve dönüşümüne kayıtsız kalmayan, sürdürülebilirliğe katkı sağlayan ve doğaya sahip çıkan imajlarını toplumdaki tüm tüketicilerle paylaşan firmalar, sürdürülebilirlik noktasında kendilerine düşen sorumlulukların bilincinde bir üretim gerçekleştirdikleri mesajını medya yoluyla duyurmaktadır. Medya, geçmişten günümüze kitleleri bilgilendirme işleviyle gündemin önemli meseleleri hakkında içerikler üretmiştir. Toplumsal meselelere gereken önemin atfedilmesini sağlayan medya, önemli bir kitle iletişimi işlevi görmektedir. Bir konu üzerine farkındalık yaratmak için tercih edilen bir mecra olan medyada hazırlanan içerikler, geleneksel ya da yeni medya araçları ile gündeme dahil edilmektedir.