31. Ulusal Ergonomi Kongresi, Nevşehir, Türkiye, 9 - 11 Ekim 2025, ss.67, (Özet Bildiri)
Uyku kalitesi, bireylerin
fiziksel sağlık, ruh hali ve günlük performansı üzerinde doğrudan etkili bir
faktördür. Bu nedenle yatakların tasarımında kullanılan mekanik parametrelerin
ergonomi ile uyumlu olması büyük önem taşımaktadır. Yatak performansını
belirlemede en sık kullanılan parametreler arasında sertlik, sıkılık ve uzun
süreli kullanımda ortaya çıkan yükseklik kaybı yer almaktadır. Bu parametreler,
TS EN 1957 standardına göre değerlendirilerek yatakların hem kısa vadeli
konforunu hem de uzun vadeli dayanıklılığını ortaya koymaktadır. Sertlik,
yatağın belirli bir yük altındaki deformasyona karşı direncini ifade ederken;
sıkılık, yük uygulandıktan sonra yatağın verdiği elastik tepkiyi tanımlamaktadır.
Yataklardaki sertlik (H) ve sıkılık (Hs) değerleri ile ifade edilmektedir.
Yatakların sabit bir sertlik değerine sahip olmadığı, aksine uygulanan kuvvete
bağlı olarak değişken ve karakteristik davranış profilleri sergilediği
bilinmektedir. İdeal yatak, düşük kuvvetlerde nispeten daha düşük sertlik
göstererek omuz ve kalça gibi çıkıntılı bölgelerdeki basıncı dağıtırken, yüksek
kuvvetlerde sertliğini artırarak omurgayı nötr pozisyonda tutacak stabil desteği
sağlamalıdır. Ergonomi açısından sertlik, omurganın doğal eğrisini koruyacak
düzeyde olmalı; fazla sertlik basınç noktalarında dolaşım sorunlarına, fazla
yumuşaklık ise omurga eğriliklerine ve kas gerilimine yol açabilmektedir. Sıkılık
ise uyku sırasında pozisyon değiştirme kolaylığı ile doğrudan ilişkilidir. Yüksek
sıkılık pozisyon değişimlerini kolaylaştırarak uyku bölünmelerini azaltırken,
düşük sıkılık hareket kısıtlılığına ve uzun süreli basınç birikimine sebep
olabilmektedir. Dolayısıyla sertlik, sıkılık ve ergonomik konfor birlikte değerlendirilmesi
gereken tamamlayıcı parametrelerdir. Bunlara ek olarak, yükseklik kaybı yatağın
uzun vadeli performansını belirleyen önemli bir göstergedir. Sonuç olarak,
yatak seçiminde kısa vadeli konforun yanı sıra, uzun vadeli ergonomik
performans da göz önünde bulundurulmalıdır. Sertlik, sıkılık ve yükseklik kaybı
parametrelerinin birlikte değerlendirilmesi, hem omurga sağlığının korunmasına
hem de sürdürülebilir uyku konforunun sağlanmasına katkı sunmaktadır.