Maddi Duran Varlıkların Vergi Mevzuatı İle Finansal Raporlama Standartları Çerçevesinde İncelenmesi


Creative Commons License

Arslan S., Berkman A. N., Şahin N.

Muhasebe Ve Fınans Araştırmaları 1, Prof. Dr. Derviş Boztosun,Prof. Dr. Semra AKSOYLU, Editör, Eğitim Yayınevi, Konya, ss.77-100, 2022

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Araştırma Kitabı
  • Basım Tarihi: 2022
  • Yayınevi: Eğitim Yayınevi
  • Basıldığı Şehir: Konya
  • Sayfa Sayıları: ss.77-100
  • Editörler: Prof. Dr. Derviş Boztosun,Prof. Dr. Semra AKSOYLU, Editör
  • Kayseri Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Küreselleşme ile birlikte finansal raporların; gerçeğe uygun, karşılaştırılabilir, şeffaf, anlaşılabilir ve ilgili taraflara yarar sağlayacak finansal bilgi üretecek şekilde hazırlanması her geçen gün daha da önem kazanmaktadır. Bu nedenden dolayı finansal raporların ortak bir dilde hazırlanması amacıyla, özel ve kamu sektöründeki birçok kurum ve kuruluş tarafından bazı çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar neticesinde, 1973 yılında dünyanın önde gelen mali müşavir ile denetim örgütleri ve enstitüleri bir araya gelerek Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi’ni (IASC) kurmuşlardır. IASC ise uluslararası muhasebe standartlarını hazırlama görevini 2001 yılında Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu’na (IASB) bırakarak hem 2001 yılından önce hazırlanan standartlarda bazı değişiklikler yapmış, hem de yeni standartları yayınlamaya başlamıştır (Şerifler, 2022: 1). IASB tarafından yayınlanan bu standartlar ise ülkemizde Türkçe’ye çevrilmiş, Türkiye Muhasebe Standartları (TMS) ve Türkiye Finansal Raporlama Standartları (TFRS) olarak 31.12.2005 tarihinden sonraki hesap dönemlerinde uygulanmak üzere, Resmi Gazeteler’de yayınlanarak, yürürlüğe girmiştir. İlk etapta ülke ekonomisine yön veren büyük işletmelerce uygulanan bu standartlar; Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) düzenleme ve denetimine tabi bazı işletmeler, Sigortacılık Kanunu ile Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu kapsamında faaliyet göstermekte olan sigorta, reasürans ve emeklilik şirketleri ile Borsa İstanbul Piyasalarında belirli limitlerin üzerinde faaliyet gösteren işletmeler tarafından da dikkate alınarak finansal raporların hazırlanması sürecinde kullanılmıştır. 2013 yılında ise Avrupa Birliği’nin (AB) “Önce Küçükleri Düşün” yaklaşımı çerçevesinde, İngiltere’de orta ve mikro ölçekli işletmeler için FRS 102 ve FRS 105 standartları yayınlanmıştır. Bu durumu paralel olarak ülkemizde de 2017 yılında Kamu Gözetim Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından FRS 102 standartlarını dikkate alarak Büyük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler İçin Finansal Raporlama Standartları (BOBİ FRS) hazırlanmış ve yürürlüğe girmiştir. Bağımsız denetime tabi olup TMS/TFRS uygulamayan ancak belirli limitlerin üzerinde faaliyet gösteren işletmelerin finansal raporlama sürecinde BOBİ FRS’yi uygulaması zorunlu hale getirilmiştir. Aynı şekilde 2019 yılına gelindiğinde ise KGK tarafından FRS 105 standartları da dikkate alınarak, muhasebe standartlarını uygulayacak işletmelerin kapsamını artırmak amacıyla Küçük ve Mikro İşletmeler İçin Finansal Raporlama Standardı (KÜMİ FRS) taslak olarak yayınlanmış ve kamuoyunun görüşlerine sunulmuştur (Kıymetli Şen ve Özbirecikli, 2020: 1-5). Bu çalışmada yukarıda ifade edilen standartlar da dikkate alındığında işletmelerin sahip olduğu mevcut durum ve kriterlere göre; Maddi Duran Varlıkların; Türk Vergi Mevzuatı, Tekdüzen Muhasebe Sistemi, TMS/TFRS, BOBİ FRS ile KÜMİ FRS’ye göre yapılacak muhasebe işlemlerine ilişkin açıklamalar ile hazırlanacak olan finansal raporlar arasındaki benzerlik ya da farklılıkların ortaya konulması amaçlanmıştır.